Üç… İki… Bir… Ve işte saat on ikiyi geçti, işte yeni
bir gün! Oysa ben birkaç dakika öncesiyle şimdi arasında bir fark
hissetmiyorum. Yine aynı kasvetli gece, aynı bunaltıcı ev ve aynı aptal adam.
Yani ben. Hala buradayım, hala olduğum yerde, olmak istediklerimden çok uzakta.
Bekliyorum yine. Ocakta su kaynıyor, önümde bitmiş iki paket sigara.
Sıkılıyorum. Ne yapmak istesem saçma buluyorum akabinde, neye heves etsem
olmuyor. Öylece oturup bekliyorum bende, neyi ve neden beklediğimi bilmeden. Zaten bir beklemeyi bilirim ben, bir de
sevmeyi. Kaldı ki birinin farkı yok ötekinden. Beklerim. Öyle ki bazen beklediğim
bile unutur beklendiğini. Beklediğimle kalırım. Olsun, ben yinede beklerim. Her
gidene bir kalan lazım neticede.
Fısıltılar (11.11.15)
Reviewed by Son Ümit dergisi
on
Kasım 12, 2015
Rating: 5
Burak Çakır; 1995 yılında Elazığ’da dünyaya geldi. Babasının mesleği gereği Türkiye’nin çeşitli illerinde eğitimini sürdürdü, Fırat Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Yazıları pek çok dergi ve platformda yer aldı. İlk kitabı Milenyum Çıkmazı’nı 2016, Gamzeli Gezegen’i 2019 yılında yayınladı. Milenyum Çıkmazı kitabı ile 2017 yılında Arif Baş Öykü Ödülü ikinciliğine layık görüldü. Çakır, çeşitli sanat branşlarında çalışmalarını sürdürmektedir.
Hiç yorum yok:
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.